Von der Leyen, Brüksel’deki AB Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada, İran’daki protestolara değindi.
“Şiddete ‘dur’ demeliyiz. Kadınlar seçim yapabilmelidir.” diyen von der Leyen, “Kadınlara yönelik baskıların mesullerini sorumlu tutmalıyız. Sorumlulara yaptırım uygulamanın zamanının geldiğine inanıyorum. İran halkına uygulanan şok edici şiddet cevapsız kalamaz.” ifadelerini kullandı.
Avrupa Parlamentosu da geçen hafta, İran’daki olaylarla ilgili bir karar tasarısı kabul etmiş, İran’dan Mahsa Emini cinayetiyle ilgili tarafsız soruşturma ve protestocuların serbest bırakılmasını istemiş, AB yönetimine ise Emini’nin ölümünden mesul kişilere yaptırım uygulaması çağrısında bulunmuştu.
Rusya’ya mesaj
AA’nın haberine göre; Von der Leyen, “Biz gerektiği sürece Ukrayna’yı sonuna kadar desteklemeye devam etmeliyiz.” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “sebepsiz bir saldırganlık eylemiyle egemen Ukrayna topraklarını ele geçirdiğini, insanları silah zoruyla oy vermeye zorladığını” dile getiren von der Leyen, Putin’in nükleer silahlarla ilgili söylemine de değindi.
Von der Leyen, “Bu sadece Rusya’nın komşuları için endişe verici değil. Bu, tüm BM Sözleşmesi’ne yönelik bir saldırıdır. Putin, ilhakla ilgili konuşmasında, ‘kurallara dayalı küresel düzen konusunda şimdiye kadar kim hemfikir oldu?’ diye sordu. Ruslar bunu kesinlikle yaptı. Tıpkı dünyanın diğer tüm ülkeleri gibi BM Sözleşmesi’ni imzaladıklarında ve Helsinki Nihai Senedi’ni müzakere ederken yaptılar.” diye konuştu.
Rusya’nın en yakın müttefiklerinden bazılarının bile Putin’i eleştirdiğini aktaran von der Leyen, “Çin ve Hindistan’ın savaşla ilgili kaygılarını açıkça dile getirdiği Semerkant Zirvesi, Rusya için bir fiyaskoydu.” ifadesini kullandı.
Bosna Hersek’e “aday” statüsü verilmesi
Von der Leyen, “Ve bugün, Bosna Hersek’e ‘aday’ statüsü verilmesini öneriyoruz. Gürcistan’ın Avrupa perspektifini de kabul ettik. Değişim rüzgarı bir kez daha Avrupa’da esiyor.” diye konuştu.
İş birliği çağrısı
Von der Leyen, Çin’in tek başına küresel pazara hakim olmasını eleştirerek, “Dolayısıyla çözümün bir kısmı Kanada, Şili veya Avustralya gibi benzer düşünen ortaklarla iş birliğimizi hızlandırmaktır.” diye konuştu.
AB Komisyonu Başkanı, benzer düşüncedeki demokrasilerle, AB’nin gelecek üyeleriyle ve daha “geniş mahallesiyle” başta enerji, uluslararası yatırım ve ham madde alanlarında iş birliği yapma çağrısında bulundu.