TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası’nın düzenlediği Endüstriyel Fuarı’nın açılışına katıldı.
Dolar ve Euro kurundaki yükselişin ‘piyasa oyuncularının paniğinden kaynaklandığını‘ öne süren Şentop, “Sıcak paracılar da paralarını Türk Lirasına çevirip yüksek faize yatırıyorlar. Sonra vade sonunda paralarını tekrar düşük kurdan dövize çevirerek ülkemizden çekip gidiyorlar. Böylelikle hem faizden hem dövizden para kazanarak bizi sömürüyorlar. İşte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin orta gelir düzeyinden çıkmasını sağlayacak yeni kararları açıkladı. Böylelikle Türkiye artık sıcak paracılar için cazip bir ülke olmaktan çıktı” sözlerini kullandı.
Fuarın açılış konuşmasını yapan Şentop, Türkiye’nin üretim ve ihracat konusunda giderek merkez ülke pozisyonuna geldiğini belirtti. Türkiye’nin 2002 yılında 35 milyar dolar ihracat, 50 milyar dolar ithalat yapan bir ülke olduğunu söyleyen Şentop, şöyle konuştu:
- Toplam dış ticaret hacmimiz 85 milyar dolardı. Geçen yıl ihracatımız 225 milyar dolar, ithalatımız da 271 milyar dolar oldu. 2021 yılında dış ticaret hacmimiz 496 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2002 yılının tam altı katı bir ekonomik kapasiteye erişmişiz. Bu ortada nüfusumuz da yüzde 40 arttı.
- Buna karşın biz yerimizde saymadık ve büyük bir gelişim gösterdik. Bu yıl da olumlu seyrimizi devam ettiriyoruz. Ülkemizin olumlu seyrini artırarak devam etmesi için geçen yılın aralık ayında ekonomimizde esaslı bir değişime gidildi. Türkiye iktisadının üretim ayağını güçlendirmek için tarihi kararlar alındı.
“TÜRKİYE ARTIK SICAK PARACILAR İÇİN CAZİP BİR ÜLKE OLMAKTAN ÇIKTI”
- Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı bu kararlar başlangıçta döviz kurlarında dalgalanmaya yol açtı. Piyasa oyuncularının paniğinden kaynaklanan bu dalgalanma sebebiyle kurlar yüksek düzeylere fırladı. Lakin süreç vakitle denetim altına alındı ve belirsizlik büyük ölçüde giderildi.
- Dış kaynak muhtaçlığı duyan, sisteminde ağır formda sıcak para bulunan ekonomiler çok kırılgan oluyor. Öbür ülkelerin merkez bankalarının aldıkları kararlar sizin ülkenizdeki sıcak parayı harekete geçirebiliyor. Kuru istikrarda tutmak için siz de faiz oranlarınızı yükseltmek zorunda kalıyorsunuz.
- Sıcak paracılar da paralarını Türk lirasına çevirip yüksek faize yatırıyorlar. Sonra vade sonunda paralarını tekrar düşük kurdan dövize çevirerek ülkemizden çekip gidiyorlar. Böylelikle hem faizden hem dövizden para kazanarak bizi sömürüyorlar. İşte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin orta gelir düzeyinden çıkmasını sağlayacak yeni kararları açıkladı.
- Böylece Türkiye artık sıcak paracılar için cazip bir ülke olmaktan çıktı. Türkiye, istikametini yatırım, istihdam, üretime döndü. Dünyanın bugün geldiği yer prestijiyle ekonomimizde yaptığımız düzenlemelerin son derece isabetli olduğu yakın vakitte daha uygun anlaşılacaktır.
“KENDİMİZİ FARKLI KRİZ SENARYOLARINA GÖRE HAZIRLAMAK ZORUNDAYIZ”
TBMM Başkanı Şentop, Türk sanayicisinin son 20 yıllık devirde sağlanan ekonomik istikrar ve büyümeyle birlikte itimat içinde üretim ve ihracat yaptığına dikkat çekti.
Ancak dünya genelinde son yıllarda yaşanan siyasi ve ekonomik aksiliklerin tesirlerinin görüldüğünü tabir eden Şentop, şunları söyledi;
- 20 yıl evvel ülkemiz, daha çok iç siyasi istikrarsızlığa bağlı olarak yüksek enflasyona bağlı lokal ekonomik krizler yaşarken bugün dünyada süratle artan; güç, tarım, besin ve emtia fiyatları, siyasi kamplaşma ve tedarik zincirinde meydana gelen problemlerin tesiriyle yüksek enflasyon riskine maruz kalmıştır.
- Bugün dünyanın gündeminde, gelişmiş ülkelerde yaşanan yüzde 300, yüzde 400’lere varan yüksek enflasyon, Avrupa’nın gelecek kışı donarak geçireceği konuşulmaktadır. Avrupa ve Amerika’da artan; güç, tarım, besin ve emtia fiyatları sebebiyle önemli kriz senaryoları gündemi işgal etmektedir.
- Dünya Bankası ve yatırım bankalarının temel öngörüsü dünya iktisadının geçmiş yıllardaki büyüme sayılarının çok altında kalması ve hatta küçülme yaşanabileceği tarafındadır. Devletimiz; siz sanayicilerimizin ve halkımızın, dünya genelini kasıp kavuran güç krizi başta olmak üzere sair olumsuz ekonomik gelişmelerden etkilenmemesi için elinden geleni yapmakta, bilhassa güç fiyatlarını istikrarda tutabilmek için yüksek sübvanse uygulamaktadır.
- Devletimizin bütün bu dayanağına karşın dünyadaki gelişmelerin giderek daha da zorlaşacağını hesap etmek ve kendimizi farklı kriz senaryolarına nazaran hazırlamak zorundayız. Daima verilen bir örnek vardır; yumurtaların hepsini tek sepetin içine koymamak gerekir. Sizlerin de basiretli tacirler olarak gerekli önlemleri aldığınızı ve farklı alternatif planlar hazırladığınızı biliyorum.
“KABULLENMEK ZORUNDA KALACAKLAR”
Mustafa Şentop, “Türkiye’nin kabuğunu kırarak hem ekonomik hem de askeri açıdan giderek güçlenmesi elbette ülkemize yönelik tarihi hasımlığı olan ülkeleri yine birbirlerine yakınlaştırmıştır” diyerek, şöyle devam etti:
- Bütün bunların farkındayız ve her türlü ihtimale binaen hazırlıklarımızı yapıyoruz. Dünyada giderek yükselen tansiyon ve yine başlayan askeri silahlanma yarışı, barışı tehdit ediyor. İsteğimiz barışın korunmasından yana ve bunun için büyük uğraş gösteriyoruz. Dünyada giderek artan çatışma riski, içeride ‘bir ve beraber’ olmamızı mecburî kılıyor.
- Bu ortamda birlik ve dirliğimiz bozulursa ülkemiz açısından telafisi imkansız ziyanlar meydana gelecektir. Bu sebeple dünyada ekonomik ve siyasi alanda meydana gelen aksi gelişmeleri taammüden göz gerisi eden ve bu olumsuz gelişmelerin yansıması olan fiyat artışlarını mazeret ederek milletimizi devletine karşı kışkırtan şer odaklarına dikkat etmenizi bilhassa istirham ediyorum.
- Aziz milletimiz, her vakit ferasetli bir duruş sergilemiş, hiçbir vakit bu şer odaklarının olumsuz propagandalarına ve provokasyonlarına kanmamıştır. Siz pahalı endüstrici ve müteşebbislerimizin de her türlü zorluğa karşın devletimizin yanında olduğundan zerre kuşkum yoktur.
- Esasen dünya, bir taraftan eski dünyanın baş aktörü olan ülkelerin hegemonyalarını müdafaa uğraşlarının külfetlerini yaşarken öbür taraftan yeni ve büyük Türkiye’nin milletlerarası istikrarları değiştiren yeni aktör olarak gelişine de reaksiyon veriyor. Artık eski Türkiye yok, eninde sonunda yeni ve büyük Türkiye’yi kabullenmek zorunda kalacaklar.